Malum bu aralar gökyüzü oldukça karışık. Yok venüs retrosu, yok saturn geri gidiyor, of kanlı dolunay falan derken tüm ilişkilerin anası sikildi. Sen tüm bu giderli gezegenlerin hışmından kurtulsan da buna yakalanan bir kız arkadaş olması kaçınılmaz. Haliyle başlasın alkolle delinen karaciğerler, dramayla dağlanan kafalar.
Tabi ki arkadaşlığın en büyük yatırımı bu zamanlar. Kimse boş yere hal hatır sormak için aramıyor birbirini. Altın biriktirmek, dolar almak gibi birşey bu da. Zamanı gelince değer kazanıyor. Sevgilinden ayrılınca evde kendini kesmek yerine kahır azabı yaşatacak bir arkadaş bulabilmek için değil mi hepsi?
Öncelikle şunu bilmende fayda var, ayrılık acısı yaşayan birini teselli edemezsin, sadece dramını paylaşabilirsin. Türlü türlü şebeklikler de yapsan, o seni de kendiyle birlikte yakmaya meyillidir. O rakı açılacak, o Sıla şarkıları kati surette dinlenecek, kafalar oradan oraya vurulacaktır.
Seni neyin beklediğine önceden hazırlıklı olmakta fayda var. Karşındaki artık tek hücreli bir yaşam biçimi sürüyor! Her türlü ucuz şovu yapabilecek kadar düşünme ve yaptıklarının sonuçlarını değerlendirebilme yetisini kaybetmiş. Dolayısıyla yapman gereken ilk şey telefonunu ele geçirmek. Alkolün beyinde yarattığı boşluk hissiyle ilk işi eski sevgiliye en iyi ihtimalle “Özledim (3-5 nokta)” , en olası ihtimalle de “Mutlu ol yeter” göndermelerini yapmak isteyecektir. Bunları yapmayacak kadar beyni yanmadıysa da 5 saniyede bir stalk yapıp engellediği eski sevgilinin engelini açıp whatsapp last seen, instagram ve facebook güncellemelerini kontrol edecektir. O yüzden herkesin refahı için al o telefonu elinden ve sakla.
Arkadaşın yeterince alkol alması mühim olabilir ama senin yeterli miktarda içmen daha da önemli. İnsanın da bir kahır kapasitesi var malum, “Yaa evlenecektik biz, nasıl yapar bunu bana, hani beni çok seviyordu” bir yere kadar.
İşin en kötü tarafı da bunun kendi sevgilinden ayrılmaktan daha vahim bir durum olması. İçini öyle bir kurutur ki bu kadar acı çekiyorum bari kendi sevgilimden ayrılsaydım diye düşünürsün. Bir de karşındakini kontrol altında tutma çabası da ekstrasıdır.
Alkol, drama kraliçesi arkadaşın, fonda iç dağlayan şarkılar ve dumandan adeta saunaya donmuş odadaki oksijen yetersizliğiyle bir hayatı sorgulama süreci başlar. Artık olay Ahmet, Mehmet değil, hayatın acımazsızlığı ve karmayla başlayıp biz ne zaman mutlu olacağızlarla devam eder. Tabi tüm bunlardan hali hazırda mutlu olan sen de nasibini alırsın. Gayet güzel giden ilişkindeki herşeyi sorgularsın.
Tüm bu teselli sürecinde uzak durulması gereken birşey varsa o da gerçekten ayrıldıklarından emin olmadan eski sevgiliyi kötülemektir. Çünkü sana hayatı darlayan bu arkadaşın o herifle barışması bir kısa mesaja bakar. Dün arkasından atıp tuttuğun o adamla 3-5 gün sonra aynı rakı sofrasında oturman an meselesidir. Hatta arkadaşınla aranın bozulması bile muhtemeldir. Yarın öbür gün barıştıklarında sen kötü olursun. O yüzden üstten üstten yorumlar daha iyi. “Kısmet değilmiş”, “Herşeyde bir hayır vardır” gibi.
Bir de “Kızım sana adam mı yok” çular vardır. Yok tabi, varsa nerede gösterin de alsın şunu başımdan. Bazen o kadar sıkılırsın ki artık herifi arayıp “İnsanlık namına barışın” diyesin gelir.
İlk geceyi yatarken alınan bir doz Alka Seltzer ile bir şekilde atlatsan da görevin bitmez. Bu arkadaş ayrılığın verdiği gazla kendini Adriana Lima zannedip ortamın amına koymak isteyecektir. Tabi wingman i kim tahmin edin? O bar senin bu bar benim gezip ava çıkacak. Bu sırada da tabi olan senin ilişkine olacak. Seninki de godoş değil ya, bir susucak iki susucak sonra “Başlarım ayrılık acınıza otur oturduğun yerde!” diyecek.
Görevler arkadaşı kuaförden uzak tutmakla, tüm iradesiyle koyduğu engelleri kaldırmamakla ve dünya ekonomisini kalkındırmak istercesine yapmak isteyeceği alışverişten uzak tutmakla devam edecek.
Sonuç olarak, hiçbir acı sonusuza kadar sürmeyeceğine göre, bu da yeni birini bulana kadar devam edecek. Eski sevgilinin yeni sevgili yaptığını görünce ani bir atakla tekrar depreşse de o da zamanla unutulacak.
Hepimiz geçtik bu yollardan. Seni öldürmeyen şey güçlendirir derler, ben seni öldürmeyen şey belanı verir derim hep. Doğrusu da budur.
Hepimize bol sabırlı günler diliyorum!
Bikadin
0 yorum